Temmuz 17, 2006

horizon...

günlük havadisleri seninle paylaşmak,
önemli olaylar hakkında yorumlarını almak,
pazar günü sabahtan sana damlayıp,
akşama kadar miskinlik yapıp
hatta arada çeşitli junk faaliyetlerde bulunup,

akşam da paşa paşa en boktanı dahi olsa
koştura koştura bi filme yetişmeye çalışmak,

sinema çıkışı,
gecenin bi yarısı sokakların boşluundan faydalanıp,

eve kadar yürürken
film hakkında yorumlar eşliğinde
sigaralarımızı tüttürmek,

herzamanki yere gidip birer türk kahvesi içmek,
arada karşılıklı fal bakmak,

geceyarısı geçince bizim parkta salıncağa binmek,
arada abartıp kaydıraktan kaymak,

böceklerin düğüne gidişine kopmak,
gerekli gereksiz saatlerce konuşmak,
birlikte southpark izlemek,
yeni şarkılar bulup onların kritiğini yapmak,
msn'de karşılıklı sigara içmek,
birlikte yemek yapmak,
yemek bitince yine kahve içmek,
evde film kiralayıp izlemek,
izlerken de hüngür hüngür ağlamak,
kafamız süperken yemeğe abanmak,
cazara'da barda oturup bira içmek,
gidecek yer bulamayıp her seferinde yine tiyatro'ya gitmek,
kıl olup çıkmak,
teyzenin evine sessizce girmek...
...
..
.

hepsini ve dahasını istiyorum.
gözyaşlarımı içime döküp,
seni daha da çok özlüyorum.

bunlar bitecek biliyorum..
yine de artık dayanamıyorum.
tek umudum bu lanet yerden kurtulup,
yanına gelmek...

bitanem,
sen bi insanın sahip olabileceği en "tarifi imkansız" dostsun.

canım benim.
hep mutlu ol.olalım.birlikte.



1 yorum:

Adsız 11:31 ÖS  

Eğer sana bakiyor olsaydim dostum, ve sende bana bakiyor olsaydin ve belkide konusuyor olsaydik, ve sen benim gözümde yansiyor olsaydin ve bende seninkinde, yani sen benim gozumde kendini, bende senin gozunde kendimi gorebilseydim... ve yine anlasaydik birbirimizi konusmadan...
veya anlasaydik konusarak... ve sana sarilsaydim sikica.. benim tenim hissetseydi tenini ve senin tenin benim tenimi... soyle iyi olmazmiydi.. soyle...